3 Ekim 2013 Perşembe

siktir et

Kusasım geliyor bütün organlarımı. Önce bugün ölmemek için yediklerimi, sonra içtiğim biraları. Hepsi bitince de sırayla organlarımı. Bir doktor kafasıyla yazacak değilim. Karaciğerimin ağzımdan çıkamayışını, onu parçalara ayırmak zorunda kalışımı hayal ediyorum. Hiç otopsiye girmedim ama çok ceset gördüm. Hiç birinin ağzında çıkmış bir bağırsak yoktu. Dışarıda görseniz sevip o minik yanaklarını sıkacağınız, masumiyetine kurban olacağınız küçük bir kız çocuğunun cesedini de gördüm. Hiç biri yalnız değildi. Ağlayan, üzülen insanları vardı. Ağlayanların gözlerinde minik beyin parçaları göremedim diye mi bu pisliğim bilmiyorum. Ölmek bu olmasa gerek. Temiz ölüm olmaz ki. Öldün mü kirlenmeli dünya, kirlenmeli o sabahtan ütülediğin markalı beyaz gömlek. Temiz ölüm çirkindir. Paramparça olmak gerek. Parçalanasın ki arkanda hiçbir şey kalmasın. Azrail şaşırıp kalsın seni görünce. Tövbe etsin mesleğine. Durup bir düşünsün pisliğini. Sonra o da ölsün. En azından ölmek istesin. Kendini kusmak istesin. Pis birisi Azrail. İntihar edemediği için de onursuz. Geçse karşımıza dese ki “bıktım ben de ölmek istiyorum. Pisliklerimi kusasım geliyor. Yaşamak için de en ufak bir şey kalana kadar her şeyimi kusuyorum.” O zaman izlemek isterim onu. Üç yaşındaki çocuğumu benden aldığı için nefretle izlesem onu. Çıkar mı Melek’im onun içinden. “Abi çok uğraştılar beni yaşatmak için ama ölüme direndiğim için bana herkes pislikmişim gibi bakıyordu burada, tanrı dahil” der mi? “Affediyorum seni” der mi? “Kusma abi kendini. Yok kus biraz, hiç sevme ama”, der mi? Demesin sevme demesin. Severim ben yine. Kusana kadar, aç gibi yediğim sevdaları düşünürüm o zaman. Utanırım. Dilim uyuşur. Beynim çalışmaz olur. Tutamam karaciğerimin ağzımdan çıkmaya çalışmasını. Pis miyim ben? Sevdik diye mi tüm bunlar? Dalağım çıkmak üzere. Çıkamıyor. İzin vermiyorum. Kusmaya çalışan ben değil miydim? Korkma olum. Testislerime kadar kusup klozete dökmek isteyen ben değil miydim? Sifonu çekeceğim anı zevkle bekleyen ben değil miydim? Bak sonra domestosla da temizlerdim ama. Pislik bırakmak istemem arkamda. Anam ne derdi sonra. O eve temizliğe gelecek diye koca evi temizleyen bendim. Klorak kokuyor buralar. Kustum mu ki? Temizlemeye çalıştığıma göre bir şeylerimden kurtulmuş olmam gerek. Beynim mi aktı burnumdan. Burnundaki pislikleri sümküren yaşlı dedeler ne kadar da iğrençsiniz. Siktirin gidin evinizde kusun burnunuzdan o bunamış beyninizi. Az sonra öleceksiniz diye doluştunuz cami avlularına zaten. Samimi değilsiniz, ikiyüzlüsünüz. Herkes birbirini kandırıyor. Tanrı da kandırıyor bizi. Hiç kusmayı denedin mi tanrı efendi. Tövbe estağfirullah tanrım ya. Kus bir kez içindeki kötülüğü, bak kusmuğuna. Bizi seviyorsan eğer bizi de kus. Severek öldürüyorsun bizi. Yalan söyleme bari bize. Yak beni cehennemimde. Hazır mı ateşinin korları. Derimi eritip eritip tekrar iyileştir. Tekrar yak. Zevk al şu pisliğinden. Aramızda bir tek mutlu sen görünüyorsun zaten. Mutluluğunu kus bize. Mutluluğa aç insanlar toplar onları, yemlenirler zevkle. İzlerken sen de gevrek gevrek gül. Gül ki kusman kolaylaşsın. Bizim de tek derdimiz gülebilmekti. Yalnızken bol bol gülen adamlarız elhamdürilillah. Amin. Hep uğraştık, hep didindik ki yalnız gülmeyelim diye. Hep sevdik, hep sevdik. Sonra olan oldu gülmekten de vazgeçtik zaten. Siktir et ya.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...