19 Eylül 2014 Cuma

Bir Kadını Öldürmemeye Nereden Başlamalı*



Diyelim ki akvaryumda bir balıktan.. ‘Aşık mı oldum lan yoksa ben’ diye kendine sorarken bir akılsız erkek, hani elinde bir akvaryum ile gece sokakta dolaşır da ne yaptığını bilmez ya, belki buradan.. Kapısının önüne gelene kadar bir kadının, akvaryum içinde gezinen balığa bakıp bakıp “acaba beğenir mi” diye düşünüp durduğu kadar, kendisi için “acaba beni sever mi bu kadın” diye düşünmez ya, belki de oradan.. Böyle başlar işte bir cinayet kurgusu.


***

Sen seversin, ona balık bile alırsın
o seni sevmez, balık sen olursun
akvaryumun içinde döner durursun
ölmekse pek mümkün değil içi su dolu bir akvaryumda
tek çare balık olmaktan vazgeçmektir.

sonra başkasını seversin
balık olmaktan vazgeçmişsindir,
fakat ölmemek ölmekten hep zor ola gelmiştir
 yine ölemezsin.
ya bir intihar paklar berbat siyahını
ya da şanslı isen belki öldürürsün kadınını.
artık ne sen bir balık,
 artık ne bir bahar ilk.

***

Diyelim bir sokakta el elesiniz. O an yer yarılsa, ayıramazmış gibi sizi. Bir an gelir, kadının ellerini çeker ellerinden. Bir soğuk rüzgar vurur terlemiş avuç içlerine. İçin ürperdiğinde fark eder, bakarsın onun gözlerine. Gözler kocaman, gözler neden kocaman, gözler sensiz, gözler neden sensiz, gözler korkmuş, gözler bin pişman.. Bir adam caddenin karşısından bağırır durur: Gözler kocaman, gözler neden kocaman, gözler başka, gözler neden başka, gözler öfkeli, gözler hesap sorar..
Küfür kıyamet bir kavga edersin adamla. Öldürmeye karar verdiğin adam gider yoluna, sen yoluna, siz yoluna. Bir vakit sonra hesap soran gözlerden fışkıran sözler gelir aklına. Kadınına dedikleri, ihaneti, pişmanlığı haykırışı.. “Acaba lan” dersin içinden. O an elinde bir ıslaklık, elleri ellerinde kadının, yaşlar gözlerinde, bir hıçkırmak ki dersin o kadar.. Sonra birden sanki o kadın hep o kadın değil, sen o sen değil, bir balık hiç değil, balığın gözleri kocaman, balığın gözleri öfkeli, balığın gözleri hesap sorar..
***
Bir masaldan ibaret olur hep dönüşler. İstanbul’a giden kaç kadın sağ döndü ki? Masalın ta kendisiydi belki de o koca şehr-i İstanbul. Hıçkırarak ağlayan bir kadının sesi, ona kaçıncı defa güvenmiş olan akılsız bir erkeğin sıkılı dişleri, günlerdir yemleri verilmemiş, suları değiştirilmemiş balıklar, edilen yeminler, küfürler, suratına telefon kapatmanın, telefonlara çıkmamanın kahrolası huzru ve balkonda bir yoğurt kabından su içen aç kumrular..
***
Bir meyhanede kusana kadar içip sarhoş olmuşsundur. Basmane’nin arka sokaklarındasındır. En son bir eylemde polise taş atarken geçtiğin sokaklardan geçersin. Aklında şimdi ne eylem ne devrim vardır. Belki biraz utanır yüreğin, ama sadece tek bir an. Aşk değil mi ki bu, insanı en utanmaz, en ahlaksız yapan. Geçersin sokakları bir bir yalpalaya yalpalaya. Fileli çorapları, sütyenlerinden fışkıran memeleri ile şişman seks işçisi kadınlar, kalın sesleri ile transeksüeller.. Her biri geçerken bir laf atar sana, başka zaman olsa bir makas alıp yanaklarından selamını esirgemezsin. Fakat bugün kafan ağır gelir gövdene. Dönüp arkana bir küfür savurur, koşmaya başlarsın. Onlar da arkandan saydırırlar kadınına, erkekliğine. Sahi sen transların eylemlerine de katılıp bağırmamış mıydın “Nerdesin aşkım, buradayım aşkım” diye. Ee şimdi nereye koşuyorsun ki aşkım?
Bir pavyon önüne gelip soluklanırsın. Nefesindeki kadın sıkıntısı kaburgalarını sızlatır. Belindeki silah o an ağır gelir bedenine ve fark eder sarhoş kafan boşluğunu aklının. Boşlukları doldurmak istersin. Kurşunları salıp üzerine hafiflemek ağır basar iyice. Sağına soluna bakarsın, neredesindir bilemezsin. Kafan ağırlaşır. İki dönersin etrafını, an gelir bir şeyden kaçma isteği belirir. Neden, kimden kaçarsın, sormadan koşmaya başlarsın. Koşarken soluksuz, tam döndüğün sıra bir köşeyi, patlar suratında bir tokat. Elin silaha uzanır ve birkaç kez sıkarsın sağa sola. Boş boş dönersin etrafında, kimseler yoktur karanlığında sokağın. An susar, şehir susar sen konuşursun. Bağırır gırtlağında bir adam, haykırarak. “Anasını sikeyim lan böyle hayatın” dersin yanı başındaki duvara vura vura. Duvarda bir pavyonun kirli afişi, afişte bir kadın, çok güzel bir kadın, elinde silah, bedenin hafiflemiş, afişte iki delik, zihnin bulanık, sözlerin havada: “balığım nerde lan orospu karı?.”


Derşan

Bölüm sonu canavarları:
- Özdemir Asaf – Lavinia
- Nazlı Vural – Uzun Geceler Boyunca



*Bir Kadını Öldürmeye Nereden Başlamalı? //  Hatice Meryem // OT // sevgiyle ithafen..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...