kanatsız kuş olmak zordur |
Gökyüzünün mavisine yaraşır kıpkırmızı bir paraşüt... Beton
binaların kısıtladığı o daracık gökyüzünde çıkıveriyor küçük bir çocuğun karşısına.
Koskoca şehir yaşamında binlerce kişi tarafından fark edilmeyen bu şey, işte o
çocuk sayesinde fark ettiriyor kendini bana. Ve küçük bir çocuğun hayallerine
yaraşır bu macera burada başlıyor.
Uçmak herkesin içinde yıllarca taze kalan büyük bir hevestir.. O
değil midir ki uçan kuşları kıskanıp, bulabildiğimiz küçük duvarlardan atlatarak
uçma taklidi yaptıran. O değil midir ki gökyüzünü yarıp geçen o devasa uçaklara,
annesinin sesini duyan bebek gibi aniden coşkuyla baktıran. Uçmak “aşk” gibi
bir şeydi işte.
“Kanatsız kuş olmak zordur”
derken şarkılar fark etmemiştik özgürlüğün tadının bu kadar özel olduğunu. Yaşamak
gerek diye düşünüp günümüz insanı üşengeçliği ile seyretmeyi tercih etmiştik
zamanla. Fakat yaşamak gerekti gökyüzünü, tatmak gerekti özgürlüğü..
Gün geldi ve uçtuk. Yaşam sevdalısı olarak tattık yine özgürlüğün
o doyulmaz tadını.
“Not: gözlerinin mavisine benzer bir denizden gelen ılık meltemle
savrulan sapsarı saçları ile koşturuyor iskelede yine o çocuk. Bir anda
duruveriyor. Yavaşça eğilip, denizin dibini seyrediyor özenle. Bana bir şeyler
anlatmak ister gibi sanki… “
Coldplay - Paradise
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder