Diyelim ki akvaryumda bir balıktan.. ‘Aşık mı oldum lan
yoksa ben’ diye kendine sorarken bir akılsız erkek, hani elinde bir akvaryum
ile gece sokakta dolaşır da ne yaptığını bilmez ya, belki buradan.. Kapısının
önüne gelene kadar bir kadının, akvaryum içinde gezinen balığa bakıp bakıp “acaba
beğenir mi” diye düşünüp durduğu kadar, kendisi için “acaba beni sever mi bu
kadın” diye düşünmez ya, belki de oradan.. Böyle başlar işte bir cinayet
kurgusu.
***
Sen seversin, ona
balık bile alırsın
o seni sevmez, balık sen olursun
akvaryumun içinde döner durursun
ölmekse pek mümkün değil içi su dolu bir akvaryumda
tek çare balık olmaktan vazgeçmektir.
sonra başkasını seversin
balık olmaktan vazgeçmişsindir,
fakat ölmemek ölmekten hep zor ola gelmiştir
yine ölemezsin.
ya bir intihar paklar berbat siyahını
ya da şanslı isen belki öldürürsün kadınını.
artık ne sen bir balık,
artık ne bir bahar
ilk.
***
Diyelim bir sokakta el elesiniz. O an yer yarılsa, ayıramazmış
gibi sizi. Bir an gelir, kadının ellerini çeker ellerinden. Bir soğuk rüzgar
vurur terlemiş avuç içlerine. İçin ürperdiğinde fark eder, bakarsın onun gözlerine.
Gözler kocaman, gözler neden kocaman, gözler sensiz, gözler neden sensiz,
gözler korkmuş, gözler bin pişman.. Bir adam caddenin karşısından bağırır
durur: Gözler kocaman, gözler neden kocaman, gözler başka, gözler neden başka,
gözler öfkeli, gözler hesap sorar..
Küfür kıyamet bir kavga edersin adamla. Öldürmeye karar
verdiğin adam gider yoluna, sen yoluna, siz yoluna. Bir vakit sonra hesap soran
gözlerden fışkıran sözler gelir aklına. Kadınına dedikleri, ihaneti, pişmanlığı
haykırışı.. “Acaba lan” dersin içinden. O an elinde bir ıslaklık, elleri
ellerinde kadının, yaşlar gözlerinde, bir hıçkırmak ki dersin o kadar.. Sonra
birden sanki o kadın hep o kadın değil, sen o sen değil, bir balık hiç değil,
balığın gözleri kocaman, balığın gözleri öfkeli, balığın gözleri hesap sorar..
***
Bir masaldan ibaret olur hep dönüşler. İstanbul’a giden kaç
kadın sağ döndü ki? Masalın ta kendisiydi belki de o koca şehr-i İstanbul.
Hıçkırarak ağlayan bir kadının sesi, ona kaçıncı defa güvenmiş olan akılsız bir
erkeğin sıkılı dişleri, günlerdir yemleri verilmemiş, suları değiştirilmemiş
balıklar, edilen yeminler, küfürler, suratına telefon kapatmanın, telefonlara
çıkmamanın kahrolası huzru ve balkonda bir yoğurt kabından su içen aç
kumrular..
***
Bir meyhanede kusana kadar içip sarhoş olmuşsundur. Basmane’nin
arka sokaklarındasındır. En son bir eylemde polise taş atarken geçtiğin
sokaklardan geçersin. Aklında şimdi ne eylem ne devrim vardır. Belki biraz
utanır yüreğin, ama sadece tek bir an. Aşk değil mi ki bu, insanı en utanmaz,
en ahlaksız yapan. Geçersin sokakları bir bir yalpalaya yalpalaya. Fileli
çorapları, sütyenlerinden fışkıran memeleri ile şişman seks işçisi kadınlar, kalın
sesleri ile transeksüeller.. Her biri geçerken bir laf atar sana, başka zaman
olsa bir makas alıp yanaklarından selamını esirgemezsin. Fakat bugün kafan ağır
gelir gövdene. Dönüp arkana bir küfür savurur, koşmaya başlarsın. Onlar da arkandan saydırırlar kadınına, erkekliğine. Sahi sen transların eylemlerine de katılıp bağırmamış mıydın “Nerdesin aşkım, buradayım aşkım” diye. Ee şimdi nereye koşuyorsun ki aşkım?
Bir pavyon önüne gelip soluklanırsın. Nefesindeki kadın
sıkıntısı kaburgalarını sızlatır. Belindeki silah o an ağır gelir bedenine ve
fark eder sarhoş kafan boşluğunu aklının. Boşlukları doldurmak istersin. Kurşunları
salıp üzerine hafiflemek ağır basar iyice. Sağına soluna bakarsın, neredesindir
bilemezsin. Kafan ağırlaşır. İki dönersin etrafını, an gelir bir şeyden kaçma
isteği belirir. Neden, kimden kaçarsın, sormadan koşmaya başlarsın. Koşarken
soluksuz, tam döndüğün sıra bir köşeyi, patlar suratında bir tokat. Elin silaha
uzanır ve birkaç kez sıkarsın sağa sola. Boş boş dönersin etrafında, kimseler
yoktur karanlığında sokağın. An susar, şehir susar sen konuşursun. Bağırır
gırtlağında bir adam, haykırarak. “Anasını sikeyim lan böyle hayatın” dersin
yanı başındaki duvara vura vura. Duvarda bir pavyonun kirli afişi, afişte bir
kadın, çok güzel bir kadın, elinde silah, bedenin hafiflemiş, afişte iki delik,
zihnin bulanık, sözlerin havada: “balığım nerde lan orospu karı?.”
Derşan
Bölüm sonu canavarları:
- Özdemir Asaf – Lavinia
- Nazlı Vural – Uzun Geceler Boyunca
*Bir Kadını Öldürmeye Nereden Başlamalı? // Hatice Meryem // OT // sevgiyle ithafen..